Kahvenin Mutlaka Bilinmesi Gereken 10 Faydası
Kahve, Rubiaceae familyasının Coffea cinsine ait bir ağaç olup bu ağacın meyvesinin çekirdeklerinden yapılmaktadır. Çekirdekler çiğ halde meyveden çıkarılıp kavrulur, öğütülür ve su ile veya süt ile pişirilerek sıvı halde tüketilir. Sağlık açısından oldukça faydalı olan kahve doğru şekilde hazırlanıp tüketildiğinde faydalarını göstermektedir. Bu içeriğimizde kahvenin mutlaka bilinmesi gereken 10 faydasından söz edeceğiz. Bu sayede hayatımızın birçok yerinde karşımıza çıkan kahveyi daha yakından tanıyacağız.
Kahvenin Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri
Kahveyi düzenli ve doğru formda tüketmek bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler sunuyor. Ancak aşırı halde tüketildiğinde tam aksine metabolizmayı yorabilir. Bu sebeple diğer tüm alışkanlıklarımız gibi kahve tüketiminde de aşırıya gidilmemesi ve kararında tüketilmesi oldukça önemli.
1-)Zindelik ve Enerji
Pek çok birey güne başlarken kahve tüketmeyi tercih ederek kendini gün boyu daha dinç, zinde ve enerjik hisseder. Ancak burada dikkatli olmanız gereken durum direkt boş midenize kahve almamak. Kahvaltı yapma alışkanlığınız olmasa bile 1 – 2 lokma bir şeyler tükettikten sonra, daha da iyisi hafif bir kahvaltı yaptıktan sonra kahvenizi tüketerek mide sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Kahvenin size sağladığı zindelik içerisindeki kafeinin merkezi sinir sistemini uyarmasından ileri gelir. Yeterince iyi uyuyamadığınızda daha zihninizi uyararak harekete geçirmek için kahve içebilirsiniz. Uyku sağlığınız için bu durumu rutin haline getirmemeye ve kahveye güvenerek kötü uyumaya kesinlikle sizi teşvik etmek istemeyiz. Ancak hayatın yoğun temposunda nadiren olan uykusuzluk durumunda işe, okula giderken kahve size günlük işlerinizi halletmenizde oldukça yardımcı olacaktır.
2-)Antioksidanlar
Kahve muhteşem bir antioksidan kaynağıdır ve bu özelliği ile de ne kadar değerli bir içecek olduğunu göstermektedir. Cildin yaşlanmasını engelleme, hasarlı hücreleri onarma, toksinlerin atımını kolaylaştırma gibi etkileri olan antioksidanlar kahvede bolca bulunur.
Bu özelliği yalnızca kahvenin tüketiminde ortaya çıkmaz. Aynı zamanda kahve ile cildinize peeling uygulayarak ölü derilerden arınabilirsiniz. Vücudunuzu kahve ve şekerle düzenli şekilde ovaladığınızda selülitlerinizden kurtulabilir ve lenf dolaşımınızı harekete geçirerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, lenf dolaşım bozukluğundan kaynaklanabilecek birçok sağlık probleminin önüne geçebilirsiniz.
3-)Parkinson ve Alzheimer Hastalığı Üzerine Etkileri
Beyindeki sinirlerin görevini yerine getirememesinden kaynaklanan Parkinson hastalığı nörodejeneratif bir hastalık olarak tanımlanır. Bu hastalığa sahip bireylerde Dopamin azalır ve hareket koordinasyon yeteneklerinde azalmalar, kayıplar ortaya çıkar.
Araştırmalar düzenli kahve tüketen bireylerin Parkinson hastalığına yakalanma riskini düşürdüğünü göstermektedir.
Benzer bir durum Alzheimer hastalığı için de geçerlidir. Çok ciddi derecede unutkanlığa yol açan ve bireyin yaşam koşullarını oldukça kötü etkileyen Alzheimer hastalığına yakalanma riski düzenli kahve tüketenlerde ciddi oranda azalabilmektedir.
4-)Hazmı Kolaylaştırma
Yemeklerden sonra tüketilen kahve esasında en doğru kahve tüketim zamanlamasıdır. Yediklerinizi sindirmenize yardımcı olarak hazmı kolaylaştırır. İçerisinde bulunan kafein maddesi bağırsak hareketlerini hızlandırır ve sindirimi kolaylaştırır. Pek çok ülkede yemeklerden sonra kahve tüketme kültürü bulunur. Yemeklerden önce tüketmek içerdiği asit miktarı nedeniyle midede sorunlara yol açabileceğinden pek çok uzman kahvenin tok karna tüketilmesini önermektedir.
6-)Metabolizmayı Hızlandırma
Kahvenin en etkili olduğu alanlardan biri de bireyin metabolizmasını hızlandırıcı etki göstermesidir. Zayıflama diyeti uygulayan bireyler, sağlıklı beslenme tarzını benimseyen bireyler, spor yapan bireyler metabolizmalarını hızlandırmak için kahve tüketebilirler. Kilo vermeyi kolaylaştıran kahve kas yapımı sürecinde de bireye yardımcı olur.
7-)Şeker Hastalığı Riskini Azaltma
Vücuda çok fazla kötü karbonhidrat, kötü yağ ve kötü protein almak, zamanla vücudun yağlanmasına ve metabolizma sağlığının zarar görmesine neden olur. Tip 2 diyabet şeklinde ortaya çıkan bu metabolik sağlık problemi önlenebilir bir hastalıktır.
Doğru şekilde kahve tüketmek sizi daha uzun süre tok tutabilir ve sağlıksız atıştırmalıklara yönelmenizi engelleyebilir. Araştırmalar günde 1 fincan kahve tüketen bireylerin Tip 2 diyabet riskini azaltan magnezyum, klorojenik asit ve kafein alımını desteklediğini göstermektedir.
8-)Fiziki Performans
Kahvede bulunan kafein ve adenozin maddeleri vücudu daha zinde ve enerjik hale getirir. Kendinizi gün içerisinde bir işle ilgilenirken daha az yorulmuş hissederek işinizi daha verimli ele alabilirsiniz.
9-)Zihinsel Performans
Merkezi sinir sistemini uyarak kahve konsantrasyon yeteneğinizi arttırır. Olaylara daha iyi odaklanır, daha iyi düşünür ve daha dinç, zinde bir zihin hissedersiniz. Bu özelliği ile nörolojik sağlık problemlerine karşı koruyucu etkisi olan kahve gün içindeki hem zihin hem beden performansınızı arttıracak bir besindir.
10-)Karaciğer ve Kalp Sağlığına Etkileri
Karaciğer yağlanmasını engelleyen kahve düzenli şekilde tüketildiğinde karaciğer sağlığını korumaya yardımcı bir besin olarak karşımıza çıkar. Benzer şekilde kötü kolesterol olarak adlandırdığımız LDL miktarının azalmasına yardım etmesi ve flavonoidler içermesi kalp ve damar sağlığını da olumlu etkilemektedir.
Tüm bu belirttiğimiz kahvenin sağlığa faydalarının yalnızca doğru şekilde öğütülüp hazırlandığında ve doğru şekilde pişirilip sağlıksız içeriklerle karıştırılmadığında ortaya çıktığını son olarak belirtelim. Henüz bu şekilde kahve tüketmeyi sevmediğinizi düşünüyorsanız farklı filtre kahve türlerini deneyerek kendi damak zevkinize en uygun aromayı keşfedebilirsiniz.